İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, basın toplantısında yaptığı konuşmada Terörsüz Türkiye sürecini eleştirdi.

Konuşmasına Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay için taziye mesajı ile başlayan Dervişoğlu, "Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’a Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına, Manisalılara ve tüm CHP camiasına bir kere daha başsağlığı diliyorum" ifadesine yer verdi.

Son bir yılda yaşananlara dikkat çeken Dervişoğlu, şunları kaydetti:

“Bu plan, Büyük Ortadoğu Projesi’nin sınırlarını yeniden belirleme hevesinin bir ürünüdür. Ulus kimliğimize ve üniter devlet yapımıza karşı açık bir kalkışmadır. Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin tartışılmazlarını tartışmaya açacaklar dedik. Öyle de oldu. Cumhuriyetimizin tapu senedi Lozan’la başladılar, Lozan’ı tartışmaya açtılar. Eşit vatandaşlığı aşıp ortaklıktan söz ettiler. Türkiye’yi yönetenlerden çıkıp da ‘siz ne dediğinizin farkında mısınız’ diyen olmadı. Milletimizi ikna etmek için sahneler kurdular, terör örgütü kendini feshetti dediler. Suriye’deki YPG/PYD ne olacak diye sorduk, utanmadan yalan söylediler. Fesih çağrısı onları da kapsıyor dediler. Oysa örgüt Suriye’nin kuzeyinde daha da güçlendi, daha da donatıldı ve artık devletten pay ister hale geldi.”

Dervişoğlu, terör örgütünün feshedildiği yönündeki açıklamalara da değinerek, “Mangalda 20-25 silah yaktırdılar, örgüt silah bıraktı dediler. Amerika’nın verdiği silahları hangi örgüt Türkiye’ye teslim eder? Ortada silah bırakan yok, aksine Suriye’nin kuzeyinde kolordu düzeyinde örgütlenen bir yapı var. Biz silahların susmasına değil, devletin ve milletin susturulmasına karşı durduk. Biz terörün bitmesine değil, devletimizin ve milletimizin onurunun yaralanmasına karşı çıktık” dedi.

Dervişoğlu, İYİ Parti’nin kurulan komisyona katılmadığını hatırlatarak şu ifadelere yer verdi:

“O kaçak komisyonda komisyoncu olmayı reddettik. Çünkü bunun bir pazarlık masası olduğunu, neyin üzerine bina edildiğini en başından beri görüyorduk. Bugün gelinen aşamada pazarlık yok diyenlerin mumu sönmüştür.”

Anayasa tartışmalarına da değinen Dervişoğlu, sürecin milli egemenliği hedef aldığını vurgulayarak, “Anayasamızın başlangıç metni bu devletin ruhudur. 42’nci, 66’ncı ve 127’nci maddelerden başlayarak milli egemenlik haklarımızın tamamını tasfiye etmeye dönük bir aşamaya geçilmiştir. Bu süreç Türkiye’yi Türksüzleştirmek, Cumhuriyetsizleştirmek isteyenlerin yürüttüğü zehirli bir süreçtir” değerlendirmesinde bulundu.