Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde dört çocuğun, üvey anne ve üvey ağabeyleri tarafından sistematik işkenceye uğradığı iddialarını Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. 

Basına yansıyan haberler ve Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin açıklamalarına göre, söz konusu çocukların hayvan dışkısı yemeye zorlandığı, kimliklerinin dahi bulunmadığı ve daha önce devlet korumasına alındıkları halde yeniden ailelerine teslim edildikleri iddia edildi.

Tanrıkulu önergesinde, Diyarbakır Barosu'nun, 3 Temmuz 2025 tarihinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na Alo 183 hattı üzerinden acil koruma talebinde bulunduğu, ancak Bakanlık tarafından, “çocukların koruma altına alınmasını gerektiren acil bir durumun bulunmadığı” yönünde geri dönüş yapıldığı belirtti. Tanrıkulu, Baro tarafından yapılan suç duyurusunda, video kayıtları gibi somut deliller bulunmasına rağmen çocukların ailelerinin yanında bırakıldığını aktardı.

Tanrıkulu, Bakan Göktaş’a şu soruları yöneltti:

"3 Temmuz 2025 tarihinde yapılan acil koruma talebine istinaden hangi işlemler gerçekleştirilmiştir?

"Somut deliller mevcutken çocukların neden aile yanında kalmasına karar verilmiştir?

"Koruma altına alınmadığı belirtilen çocukların sağlık ve güvenlik durumları nasıl kontrol edilmiştir?

"Kimliksiz olduğu iddia edilen çocuklarla ilgili ne tür işlemler yapılmıştır ya da yapılacaktır?

"Daha önce koruma altına alınıp tekrar aileye teslim edilen çocuklar için hangi gerekçelerle bu kararlar verilmiştir?

"Aileye yapılan ziyaretin içeriği ve değerlendirme süreci kamuoyuyla paylaşılmış mıdır?

"İhmali olan Bakanlık personeli hakkında idari soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa akıbeti nedir?

"Benzer vakaların önlenmesi için Bakanlık hangi yeni önlemleri hayata geçirmeyi planlamaktadır?"

Tanrıkulu, yaşananların yalnızca bir istismar vakası değil, aynı zamanda ihmal olduğunu belirterek olayın takipçisi olacağını ifade etti.