Diyarbakır, 14 Mayıs (Hibya) - Tarihi dokusu ve kültürel zenginliğiyle bilinen Diyarbakır’ın Suriçi semtinde, 25 yıldır faaliyet gösteren bir tesbih atölyesi, Güneydoğu Anadolu’da tesbih kültürünün yaşatılmasına katkı sunuyor.
Zanaatkar Emin Usta’nın el emeğiyle ürettiği doğal taş tesbihler, sıkma kehribarlar ve daha pek çok çeşit, meraklılarını hem estetik hem de manevi bir yolculuğa çıkarıyor.
Tesbih ustası Emin Usta, mesleğe hobi olarak başladığını belirterek, “Tesbih çok farklı bir kültürdür. Özellikle Güneydoğu’da doğal taşların bolca bulunması sebebiyle burada hem yapımını hem de tamirini gerçekleştiriyoruz. Tesbih, eski rivayetlere göre Veysel Karani zamanından bu yana süregelen bir gelenektir,” dedi.
Zamanla tesbih türlerini, yapısını ve kullanılan malzemeleri öğrenerek bu işi mesleğe dönüştürdüğünü belirten Emin Usta, tesbihin sadece bir aksesuar olmadığını da vurguladı. Emin Usta, “Bir ustamız bana bir zamanlar ‘Tesbih çekmek basit bir şey değildir’ demişti. Doğal taş ve kehribar gibi malzemeler, vücuda enerji verirken aynı zamanda kan akışını da destekler.” dedi.
Tesbih yapımında dikkat edilmesi gereken detaylara da değinen Emin Usta, doğal taşların pürüzlü yapısı nedeniyle iplerine zarar verebildiğini, bu yüzden reçine kullandıklarını ifade etti. Emin Usta, “Reçine kullanılan tesbihler genellikle en az altı ay, hatta daha uzun süre dayanıklılık sağlar,” diye konuştu.
Diyarbakır Suriçi’nde küçük bir atölyede sürdürülen bu gelenek, bölge halkı kadar dışarıdan gelen ziyaretçilerin de ilgisini çekmeye devam ediyor. Tesbih ustası Emin Usta’nın elinden çıkan her parça, hem ustalığın hem de kültürel mirasın bir yansıması olarak öne çıkıyor.
Hibya Haber Ajansı
