Önergelerde, Tekirdağ’ın yüksek potansiyeline ve ekonomik çıktılarına dikkat çeken Avşar, Tekirdağ’ın sanayisiyle, ulaşımı ve konumuyla, turizmiyle, genç nüfus yapısıyla, tarım ve hayvancılığıyla, verimli topraklarıyla yüksek potansiyele ve avantaja sahip olduğu halde gerekli fiziki altyapı ve teknolojik donamına sahip olmadığını ve bu hususta yatırım da almadığını belirtti.

Avşar, Tekirdağ’ın sanayiye sağladığı hammadde katkısı, üretim potansiyeli ve sahip olduğu OSB ve ASB’lerle gelişmiş sanayisi, İstanbul'a yakınlığı ve kıtaları bağlayan stratejik konuma sahip geçiş güzergâhında olmasıyla ulaşımı, verimli toprakları, iklimi ve üretim kapasitesiyle önemli bir tarım merkezi, 133 kilometrrelik sahil şeridi, köklü tarihi ve kültürel mirasıyla yüksek turizm potansiyeli, nitelikli ve genç işgücü yapısıyla bütün sektörlerde ülke ekonomisine katkı sağlayan ilk 10 il arasında olduğu ve yüksek göç alarak sürekli geliştiğini belirtti.

Şehrin sahip olduğu bu yüksek potansiyel ve ekonomik değerlere rağmen gerekli yatırımları almadığını belirten Avşar sözlerine şöyle devam etti:

“İlimiz; eğitim, sağlık, kültür, sanat, spor, turizm vb. tüm hizmet alanlarında gerekli altyapı yatırımları alamamaktadır. Tamamı Avrupa Kıtasında bulunan 3 ilden biri, Trakya’nın güneyinde, verimli topraklara sahip modem bir tarım, sanayi ve turizm kenti olan ilimiz Marmara kıyılarındaki küçük kıyı ovalarından başka iç kısımlarda da akarsuları ve geniş tabanlı vadileri kaplayan bereketli ovalara sahiptir.”

Avşar, yeterli denetim yapılmadığından, ilgili yönetmelikler ve yasaklar uygulanmadığından sanayi atıkları ile verimli toprakların zehirlendiğini, çevre ve insan sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu, ayrıca her gün bölgede ortalama 4 milyon metreküp suyun yer altından çıkartılıp kirlettikten sonra çataklara, derelere ve sonunda Ergene Nehri'ne bırakıldığı belirtti. 

Tekirdağ’ın, Şarköy’ün sakin kıyıları ve temiz deniziyle, Mürefte’nin üzüm bağları ve şarap üretimiyle, Uçmakdere’nin maceracılar için yamaç paraşütü ile yüksek bir doğa turizm potansiyeline sahip olduğunu belirten Avşar sözlerine şöyle devam etti:

“Tekirdağ, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, zengin tarihî mirasıyla da dikkat çekmektedir. Şehrimizde Osmanlı ve Macar tarihini mirası birleşmiştir. Tekirdağ, 133 kilometrelik kıyı uzunluğuyla önemli bir deniz turizm potansiyeline sahip Tekirdağ’da, Marmaraereğlisi’nden Şarköy’e uzanan kıyı boyunca birçok plaj, koy ve deniz turizmine elverişli yer olmasına karşın bir turizm destinasyon planı veya rotası yoktur.”

Ayrıca, Tekirdağ’ın depremselliğine de değinen Avşar, Tekirdağ’ın Kuzey Anadolu Fay Hattı'na yakınlığı nedeniyle yüksek deprem riski taşıyan şehirlerimizden biri olduğunu, söz konusu fay hattının, Şarköy'den geçtiğini, Şarköy ve Mürefte bölgeleri 1.derece, Tekirdağ Merkez 2.derece, daha kuzeyde kalan ilçeler ise 3. ve 4. derece deprem bölgeleri olduğunu belirtti.